sucuk

Beyin bir kuyu gibi. dibini göremediğin .Bazen bir kelime, bir bakış,bir yer ; hiç aklında olmayan bir anıyı getiriyor kovana. halnu ki sen daldırmak istememişsindir o kuyuya. ne kadar bilmek istesekde  çözemiyeceğimiz bir gizemdir belkide -çözersekde keşke çözülmeseydi diyeceğimiz de  kesin. o yüzden ysalarda kara kutu gibi bir alan vardır deriz ki bilgi bir yerde değil dağıtıkdır. ve hangi nöronun diğerinden daha değerli olduğunu, ağırlık değerlini kestiremeyiz diye. Geliştikce bilgisayarlarımız  gpularımız saniyede bilmem kac işlem yeteneği geliştirdikce  bir okdar arakatman bir okadar nöron ve ara bağlantı kullanıp ve toplayabildiğimiz herşeyi normalize edip sokarız ağa. ne büyük iştir . saatlerce çalışır, yapay ağımız. ilginç olan ağımız ne kadar düzgünde çalışsa yinede bir karakutudur bize.

bu gün dedi "baba bana pastırma alsana" ve birden ateşlendi nöron yıllarca öncesine yürürken yolda
daha lisenin ilk yıllarındaydı Kurumlar sınavını kazanmıştı ne büyük başarıydı . hafta sonları  gelirdi evine , gelişi ne heyacanlı gidişi ne hüzünlüydü öyle...
          dönme vakti gelince pazar öğleye doğru. babası gönderdi cebindeki son parayla sucuk aldırmaya oğlu  yumurtalı sucuk yemeliydi. cocuk o anı hatırladı. markete gidişini koşa koşa gelişini gitmek istemediği o yere tekrar gitmesi gerektiğini , hayatında ilk defa sucuk yeyişini,sevmeyişini


Yorumlar

Popüler Yayınlar